Canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için enerjiye ihtiyaçları vardır ve bu enerji, vücutta alınan besinler ile sağlanır. Aynı şekilde, canlı hücrelerin yaşamını devam ettirebilmesi için oksijen ve besin maddelerinin aynı anda alınması gereklidir. Bununla birlikte, enerjinin yan ürünü olarak kabul edilen karbondioksit gazı ve diğer atık maddelerin temizlenmesi ve vücuttan atılması da zorunludur.

Dolaşım sistemi, hücrelerin ihtiyaç duyduğu oksijen ve besin maddelerinin hücrelere ulaştırılmasını ve hücrelerde enerji üretimini sağlamak için oksijenle yanma işlemi sonucunda ortaya çıkan karbondioksit gazının ve diğer atık maddelerin vücuttan atılmasını sağlayan bir sistemdir. Dolaşım sistemi üç ana bileşenden oluşur: kalp, damarlar ve kandır. Dolaşım sistemi sadece insanlara özgü değildir; bitkiler ve diğer canlılar için de geçerlidir ve bu canlılar için de hayati bir öneme sahiptir.

Kalp, vücudumuzun en önemli organlarından biridir. Göğüs boşluğunda, göğüs kafesinin hemen altında ve iki akciğerin ortasında bulunur. Konik bir şekle sahiptir ve her bireyin kendi yumruğu büyüklüğündedir. Kalbin iki ana işlevi vardır. Birincisi, kanı akciğerlere pompalayarak oksijenlenmesini sağlar. İkincisi ise, kanı tüm vücuda pompalayarak hücreler için gerekli olan besin ve oksijeni taşır ve kirli kanı geri toplar. Kalp, çizgili kaslardan oluşan bir yapıya sahiptir ve istemsiz olarak çalışır. Ayrıca, kalp dört odacıktan oluşur; sağ tarafta kirli kan, sol tarafta ise temiz kan bulunur.

Damarlar, kalp ile bir bütün halinde çalışır ve bağımsız olarak değerlendirilemezler. Damarlar, vücuda elektrik akımını dağıtan kablolara benzetilebilir. Kalp tarafından pompalanan kanı tüm vücuda taşırlar. Yapısal olarak boru şeklinde olup, bütün vücudu bir ağ gibi sararlar. Akciğerlerde temizlenmiş oksijen ve besin maddeleriyle yüklü kanı hücrelere taşır ve hücrelerde kirlenen kanı tekrar toplar. Bu görevleri yerine getirebilmek için damarlar her yere ulaşmak zorundadır.

Damarların içinde bulunan ve sürekli dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan denir. Sindirim sistemi tarafından sindirilmiş besinleri ve akciğerlerde temizlenmiş oksijeni hücrelere taşır. Ayrıca, hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere ve zararlı maddeleri karaciğer ve böbreklere iletir. Kan, vücut ısısını dengelemekte, vücudu mikroplardan korumakta ve hormonları ilgili organlara taşımakta önemli bir rol oynar.