Anatomi, vücudun normal şeklini, yapısını, organları ve bu organlar arasındaki yapısal ve işlevsel ilişkileri inceleyen bilim dalıdır.

Fizyoloji ise, bu yapıların ve organların işlevlerini ve bu işlevlerin nasıl yerine getirildiğini inceleyen bilim dalıdır.

İnsan vücudunun organizasyonunu sağlayan anatomi ve fizyoloji, kimyasal, hücresel, doku, organ, sistem ve organizma düzeylerinde incelenebilir. Kimyasal düzeyde gerçekleşen anatomi, en basit düzeyde gerçekleşen düzenlemedir.

İnsan vücudunu oluşturan fizyolojik elementler, vücudun yaklaşık %98'ini oluşturan oksijen, karbon, hidrojen, nitrojen, kalsiyum ve fosfor gibi altı elementten meydana gelir. Bu elementler, insan anatomi ve fizyolojisinin temel kaynağını oluşturur.

İnsan anatomisi, organik ve inorganik bileşenlerden oluşur. İnorganik maddeler, küçük ve basit bileşenlerdir. Örneğin, su, tuz, hidroklorik asit ve amonyak gibi basit bazlar. Organik bileşenler ise karbon içeren geniş ve karmaşık bileşenlerdir. Bu bileşenler, vücudun anatomik ve fizyolojik yapısını oluşturur.

Organik bileşenler ayrıca yaşam için gerekli olan binlerce kimyasal reaksiyona katılır ve bu reaksiyonları düzenlerler. İnsan anatomik yapısında karbonhidratlar, lipidler, proteinler ve nükleik asitler önemli rol oynar. İşte insan anatomisi bu ve buna benzer fizyolojik yapılardan oluşmaktadır.

Fizyoloji, organların nasıl işlediğini, kalbin, böbreklerin veya ayak parmaklarının işlevlerini inceler. Bu süreçlerde tanımlar ve isimler koyar, insan anatomisinin hassaslığı üzerine tezler yürütür. İnsan anatomisinin incelenmesi çok zaman alan ve hassas bir süreçtir.

Vücudun temel yapısını oluşturan sistemler şunlardır:

Bu sistemler, vücut sıvıları, elektrolitler ve kan ile duyu organlarının yapı ve işlevlerini ayırt etme konusunda yeterlilik kazandırır.

Fizyolojinin tarihçesi, tıbbın babası kabul edilen Hipokrat'a kadar uzanır. İlk çalışmalar, 1960'lı yıllarda Galen tarafından yapılmıştır. Müslümanlar, Orta Çağ'da İbn-i Sina gibi önemli isimlerle bu alanın gelişmesine katkı sağlamışlardır. 18. yüzyılda, Fransız fizyolog Pierre Cabanis önemli kaynaklar yazmaya başlamıştır.

Anatomi ve fizyoloji, insan yapısını anlamak ve açıklamak için kullanılan iki temel bilim dalıdır. Bilim dünyasında büyük ölçüde kullanılan anatomi, sistematik anatomi olarak da bilinir ve kemik bilimi, kas bilimi, hareket sistemi, eklem bilimi, dolaşım, sinir, solunum, iç salgı bezleri ve duyu gibi konuları kapsar.