Kadın anatomisi incelenirken üreme sistemi iç genital organlar ve dış genital organlar olmak üzere iki ana başlık altında ele alınmaktadır. İç genital organlar, bacakların hemen üstünde yer alan leğen kemikleri ve bel kemiğinin oluşturduğu kemik çatı tarafından korunmaktadır.

Kemik çatı, kadın ve erkek iskeleti birlikte incelendiğinde en temel farklılığı gösteren anatomik yapıdır. Erkek iskeleti üstten incelendiğinde kemik çatı açıklığı bir kalp gibi görünürken, kadın iskeletinde kemik çatı açıklığı yuvarlaktır. Bu farklılığın temel nedeni doğum anında bebeğin başının leğen kemikleri tarafından oluşturulan doğum kanalına zorlanmadan girmesini sağlamaktır. Yine benzer şekilde kadın ve erkek iskeleti karşılaştırmasında, iskeletler önden incelendiğinde kemik çatının erkeklerde daha dar, kadınlarda daha geniş olduğu fark edilir. Geniş kemik çatı yine doğum anı ile ilgili bir özellik olup bebeğin doğum kanalından dışarı rahatça çıkabilmesine olanak sağlar. Ayrıca bu bölgenin kas yapısı incelendiğinde, erkeklerde kemik çatı etrafındaki kaslar daha sıkı iken, kadınlarda gebelik sürecinde bel bölgesi genişleyeceğinden bu bölgedeki kaslar ve bağlar gevşemeye daha elverişli yapıdadır. Kadın anatomisini oluşturan önemli bir yapı olan iç genital organlar kemik çatı içerisinde yer alır.

İç genital organlar, kadının üreme sisteminin temel bileşenleridir ve vajina, rahim, fallop tüpleri ve overlerden oluşur.

Kadın dış genital bölgesinin anatomik yapısı incelenirken üstte çatıyı oluşturan leğen kemiklerinin orta hatta birleşerek oluşturduğu kabarıklık olan pubis tepesi ile altta anüs ve dış dudakların oluşturduğu temel yapı baz alınır.

Kadın vücudu anatomisi oldukça kompleks ve özelleşmiş bir sistemdir. Kadın üreme sistemi, hormonal döngülerle koordine edilen bir dizi karmaşık süreçle çalışır. Bu döngüler, üreme sağlığı ve genel sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Ayrıca, kadın vücudu sadece üreme fonksiyonlarıyla sınırlı değildir; kemik yapısı, kas yapısı ve bağ dokuları gibi çeşitli anatomik özellikler, kadınların fiziksel dayanıklılığı ve hareket kabiliyetini etkiler. Bu nedenle, kadın anatomisi üzerine yapılan çalışmalar, tıp ve sağlık bilimlerinde büyük bir öneme sahiptir.